sen

English-Turkish Translation

  1. Noun Japon kuruşu, 1/100 yen.
  2. Noun Kamboçya kuruşu, 1/100 riel.
  3. Noun İndonezya kuruşu, 1/100 rupiah.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

sen.
senate.
sen.
senator.
sen.
senior.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. thou
  2. thee
  3. you
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

re'sen
ex officio Noun, Law
re'sen
on its own motion, of its own motion, sua sponte Adverb, Law
re'sen
sua sponte Adverb, Law
Sen bu işe burnunu sokma!
Stay out of it! Sentence, Idioms
Sen bu işe karışma!
Stay out of this! Exclamation, Idioms
Sen burnunu sokma!
Stay out of this! Exclamation, Idioms
Sen giderken ben dönüyordum.
I wasn't born yesterday. Sentence, Idioms
Sen karışma!
Stay out of it! Sentence, Idioms
Sen kendi işine baksana!
When did I ask you? Sentence, Idioms
Sen kendi işine baksana!
Did I ask you? Sentence, Idioms
Sen kendi işine baksana!
Nobody asked you! Sentence, Idioms
Bak sen
oho
re'sen
on its own initiative Adverb
Sen başlattın.
You started it.
sen beni kolla ben de seni kollayayım
scratch my back and I will scratch yours
Sen benim için yoksun artık!
I'm finished with you!
Sen benim için yoksun artık!
You're dead to me!
sen bilirsin
OK
sen bilirsin
if that's what you think is right
sen bilirsin
I leave it up to you
Sen bilirsin.
It's your call.
Sen bilirsin.
Your call.
Sen bilirsin.
As you wish.
Sen de gelsene.
Wanna come along?
Sen haklısın.
Anything you say. Sentence
Sen istediğin kadar itiraz et
Like it or not, Whether you like it or not Adverb
Sen istediğin kadar karşı çık
Like it or not, Whether you like it or not Adverb
sen kendin
thyself
Sen nasıl istersen.
Anything you say. Sentence
Sen ne dersen de
Like it or not, Whether you like it or not Adverb
Sen neden bahsediyorsun?
What are you talking about?
Sen olsan ne yapardın?
What would you do if you were me?
sen onu benim külahıma anlat
tell it to the marines
sen onu benim külahıma anlat
tell that to the horse- marines
sen sen ol
never
...sen ölmezsin.
It wouldn't kill you to ...
...sen ölür müsün?
Would it kill you to ...?
adam sen de
never mind ! take it easy
Bittin sen.
You're dead to me.
hadi canım sen de
like hell
hadi canım sen de
get along with you !
haydi canım sen de
come along
mahkemenin belirli bir hususu re'sen nazara alması
judicial notice
Ne diyorsun sen ya?
What are you talking about?
Ne içtin sen?
Are you high?
Öldün sen.
You're dead to me.
şen
jovial
şen
happy
şen
convivial
şen
festive
şen
sunny
şen
cheery
şen
gleeful
şen
frolicsome
şen
chirpy
şen
vivacious Adjective
şen
cheerful
şen
merry
şen
jocund
şen
jaunty Adjective
şen
gay
şen
chippy
şen
perky
şen
playful
şen
pleasant
şen
rattling
şen
riant
şen
rident
şen
sanguineous
şen
airy
şen
amused
şen
animate
şen
animated
şen
blithe
şen
blithesome
şen
boon
şen
canty
şen
chipper
şen
coltish
şen
crank
şen
eupeptic
şen
festal
şen
frisky
şen
galliard
şen
gamesome
şen
good
şen
halcyon
şen
heartsome
şen
hilarious
şen
holiday
şen
jocose
şen
light
şen
lively
şen
lusty
şen
mercurial
şen
merrymaking
şen
upbeat
şen
vogie
şen görünmek
to perk up Verb
şen şakrak
vivacious Adjective
şen şuh davranmak
to play loosely Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tekil ikinci şahsı gösterir
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

şen
Hâlinde ve davranışlarında yaşamaktan aldığı zevkin ... ve güler yüzlü, neşeli
şen
İş, fiil