terminal

  1. uçta/sonda bulunan, ucunu teşkil eden.
    terminal feathers.
  2. son, nihaî.
    terminal leave: terhisten önce verilen son izin.
    terminal velocity: son hız.
  3. taksitle.
    terminal payments.
  4. Botany dal veya sapın ucunda bulunan (tomurcuk, çiçek vb.).
    a terminal leaflet.
  5. sınır teşkil eden.
  6. demiryolu bitiminde bulunan.
  7. öldürücü, şifasız, ölümcül, ölümle sonuçlanan.
    a terminal illness: ölümcül hastalık.
    terminal
    ward: şifasız hastalar koğuşu.
  8. son, uç, nihayet.
  9. son durak/istasyon.
  10. Electronics uç, kutup, terminal.
  11. Information Technology uç: bir veri iletişim ortamında veri giriş-çıkışını sağlayan donanım birimi /birimleri topluluğu.
  12. Architecture trabzan başında bulunan süs.
hava terminali
hava meydanı terminali
akü akümülatör kutbu
otobüs terminali
havaalanından başka bir yerdeki havayolu acentesi
bağlantı ucu
veri toplama uçbirimi Information Technology
veri terminali
çevirmeli uçbirim Information Technology
programlanmaz uçbirim Information Technology
yük terminali
el terminali Noun, Electronics
sorgulama terminali
gerçek bir mini bilgisayar şeklindeki terminal
çıktı ve iletişim kabiliyeti olan
programlanır uçbirim Information Technology
işe yönelik terminal
çoklayıcı veri terminali
satış noktası terminali
el terminali
tüccarın adresine yerleştirilmiş ve bankanın sistemine telefon hatlarıyla bağlanmış aygıt
ana istasyon
demiryolu son istasyonu
teleks terminali
bir bilgisayar sisteminde para yatırılan ve çekilen birim
istasyon başı
havaalanı
uçuş yeri
taraflar arasında çıkacak uyuşmazlığı çözümlemek için son çare olarak hakeme başvurma
son çare olarak hakeme başvurma
uçuş alanı
yalnızca poliçe süresinin son yılında ödenen kâr payı
hava terminali
(navlun) tevzi harcı
vadeli olarak döviz alım veya satımı
nihai maliyet
nihai maliyet
son kurs
hava terminali planı
uçbirim öykünmesi Information Technology
havaalanı hava tahmini
ölümle sonuçlanan hastalık Noun, Medicine
terfi etme olanağı olmayan iş
terhisten önce verilen son izin
terhisten önceki son izin parası
(Borsa , Br) alım ve satım işlemlerinin vadeli olarak yapıldığı piyasa
(Br) alım ve satım işlemlerinin maddi olarak yapıldığı piyasa
batarya kutbu
son taksit ödemesi
(US) son taksit ödemesi
akü akümülatör kutbu
(Br) son teslimat fiyatı
son teslimat fiyatı
(Br) gelecek teslimatın ücreti
zamanla sınırlı mülkiyet
(sigorta) prim rezervi
(yaşam sigortası) yıl sonu prim rezervi
kutup vidası Noun
son safha
son aşama
son değer
ölümcül hasta koğuşu
hava kargo terminal tesisleri Noun
Terminalde Teslim Noun, Commerce
multiplex data terminal
portable terminal
airport terminal
terminal building
air terminal
operating display
coach station
bus terminal
point of sale terminal
inquiry terminal
teletype terminal
data terminal
freight terminal
job oriented terminal
air-cargo terminal facilities Noun

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uçak, otobüs, ... bıraktığı yer