Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
tug
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kuvvetle çekmek, çekiştirmek.
tug at sth
.: çekiştirmek, tekrar tekrar çekmek.
The child tugged at his mother's hand.
çekip götürmek, sürüklemek, çekelemek.
tug something along
: birşeyi sürüklemek, çeke çeke götürmek.
yedekte götürmek.
We tugged the boat in to shore.
büyük gayret sarfetmek, çabalamak.
kuvvetli çekiş, çekiştirme.
çekişme, çabalama, çaba/gayret sarfetme, mücadele.
römorkör.
çekme halatı/zinciri.
koşum kayışı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
glider tug
planör çekme
harbor tug
liman römorku
harbour tug
liman römorku
ocean- going tug
şilep
salvage tug
çekici
salvage tug
römork
salvage tug
kurtarma gemisi (römorkör
towed by a tug
römorkör yedeğinde
tug at sb's heart strings
ruhunu okşamak
Verb
tug of love
ana babanın çocuğun vesayeti üzerinde çekişmesi
tug of war
halat çekme müsabakası.
Noun
tug of war
şiddetli rekabet, mücadele, çekişme.
Noun
tug of war
halat çekme
Noun, Sports
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
tuğ
tail
tuğ
aigrette
tuğ general
brigadier general
Turkish-English phrases from Zargan's own database
tuğ
Eskiden hükümdarlara, rütbelerine göre paşalara ve ... şan ve şöhret alâmeti
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.