ne .
what is you name? what is the matter? what are you doing?
Pronoun
ilgi adılı olarak kullanıldığı zaman Türkçeye çevrilirken fiile kaynaşır:
Everyone should give what he can: Herkes gücünün yettiğini vermelidir.
What you are doing is correct: Yaptığınız doğrudur.
Do what you please: İstediğini yap (=Ne istersen onu yap).
Pronoun
mahiyet, asıl, içyüzü.
A lecture on what and how of crop rotation.
Noun
hangi.
what clothes shall I pack?
Adjective
her ne.
Take what supplies you need.
Adjective
kaç.
what time is it? Saat kaç?
Adjective
(her) ne kadar.
Put back what money is left.
Adjective
ne, nasıl, ne kadar.
what does it matter: Ne önemi var!
Adverb
bazen, kâh, kısmen.
what with the wind and what with the rain, our walk was spoiled: Kâh rüzgâr,
kâh yağmur yürüyüşümüzü burnumuzdan getirdi.
Adverb
ne! (hayret, öfke, şüphe, hoşlanma, vb. belirtir ve bir soru tümcesi ile kullanılır)
What? Are you late again?
What a lovely house! Ne şirin ev!
What the devil= What the hell: Allah cezanı versin! kahrolası!
What-ho!
k.d. merhaba! yahu! hey! bana bak!
Exclamation
mümkün mertebe, imkân nisbetinde.
He helps me what he can: Elinden geldiği kadar bana yardım ediyor.
Conjunction
ve saire, ve benzerleri.
Money, jewels, stocks, and what have you.
And what's more: hem de, üstelik.
vesaire, daha buna benzer bir sürü şey.
ne olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun.
He decided to get university education, come what may.
ne yapacağını düşünmek
Verb
ne yapılması gerektiğini tartışmak
Verb
ne yapılacağı konusunda tartışmak
Verb
ne yapmak gerektiğini düşünmek
Verb
ne yapılacağını görüşmek
Verb
şiddetle azarlamak/dövmek, ağzının payını vermek, dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek.
birini doğduğuna pişman etmek
Verb
birine gününü göstermek
Verb
gerekli nitelikleri haiz olmak.
=
I'll tell you what: Buldum! aklıma bir fikir geldi.
uyanık fikirli olmak, herşeyi bilmek, dünyada olup bitenlerden haberi olmak, bir işten iyi anlamak, bir işte pişmiş olmak.
mamafih.
He's never walked that far - not but what he could do if he tried: O kadar çok yürümedi,
mamafih gayret etse yürürdü.
ne dersen de, istesen de istemesen de.
ne farkeder? ne olacak yani? ne önemi var? bana ne! umurumda mı? vız gelir!
birinin aklını başına getirmek
Verb
Birşey söyleyeyim mi, ...
pirincin taşını ayıklamak
Verb
ne gibi şeyler olabilir? olasılıklar/ihtimaller nedir?
(a) Na yaparsınız? (b) işiniz/mesleğiniz nedir?
? olur mu? anlaştık mı? ne buyurulur? tamam mı? mutabık mıyız?
What do you say to going into business together? Let's go into business together. What do you say?
Ne demek?
Sentence, Language-Literature
Ne oluyor? Ne dolaplar dönüyor?
?: Neye yarar?
What's cooking?: Ne haber? Ne var ne yok?
What for?: Ne için? Ne biçim?
what did he do that for? Bunu niçin yaptı?
What about: Ne dersiniz? ne buyurulur?ne olacak?
What about a game of tennis? Tenis oynayalım mı, ne dersiniz?
What about the others: Ya ötekiler ne olacak?
what next? Bundan sonra ne var?
what next!: Daha neler!
Well, what of it: Olsun, ne çıkar? Ne fark eder? Vız gelir!
I'll show you what's what! Dünyanın kaç bucak olduğunu sana gösteririm.
what though we are poor: Fakirsek ne çıkar?
what-d'ye call-'em/-him/-her/-it: adı ne idi? (Adı hatırlanmaya bir şeyi/kimseyi anlatırken kullanılır).
I saw Mr. what-him: Şeyi gördüm.
what chamacallit
k.d. şey, zırıltı, zımbırtı.
No matter what : Ne olursa olsun.
What's with him:
argo nesi var? Ona ne oluyor?
(Do you) know what? Haberin var mı? Biliyor musun?
what's it to you? Sana ne?
X in faydası ne? X neye yarar?
What's the good of getting the car out when it's near enough to walk?What good is money when you haven't any friends?
ya … ise/olursa?
what if everyone who was invited comes? Ya davet edilenlerin hepsi gelirse?
Peki ya ... ise ne olacak?
ya … ise/olursa? farzedelim ki.
What if it rains? Ya yağmur yağarsa?
Nedir?
Sentence, Language-Literature
ne gerekirse.
to have what it takes.
gerekçe, âmil, saik, amaç, sebep, güdü, bir eylemi doğuran/yöneten şey.
?
Brit. (a)
hkr. neye yarar? kaç para eder? faydası ne? beş para etmez, değil mi?
“What price Mary's singing at the concert last night?” “Wasn't it terrible?” (b)
az kul. olur mu? mümkün mü? ne dersin?
What price going to the cinema tonight?
? o zaman ne olacak?
Suppose he refuses, what then? Ya reddederse, o zaman ne olacak?
…'den dolayı, … yüzünden, sebebiyle.
A slow trip, what with the foul weather, isn't it?
= what shall, what will.
What'll he say = What will he say.
what does. What's the man say? = What does the man say?
Neyin var? Neye üzülüyorsun?
ne var? ne oldu? derdin ne? mesele nedir?
olup bitenler, gerçek durum, işin içyüzü/ mahiyeti.
Ask someone who knows what's what.
= what have.
What've you done with the money?
Birşey söyleyeyim mi, ...