be good

English-Turkish Translation

  1. Verb iyi olmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be good !
uslu dur
be good at housekeeping
ev idaresinden iyi anlamak Verb
be good at numbers
rakamlarla arası iyi olmak Verb
be good at paper work
evrak işlerinde becerikli olmak Verb
be good at typing
hızlı ve hatasız daktilo yazabilmek Verb
be good diplomat
iyi diplomat olmak Verb
be good for
yaramak Verb
be good for a sum
belli bir fiyata iyi olmak Verb
be good for sb
yaramak Verb
be good for sb's health
yaramak Verb
be good for several more years of service
daha uzun yıllar çalışabilir durumda olmak Verb
be good for three months
üç ay için geçerli olmak Verb
be good in law
kanunen caiz olmak Verb
be good in law
kanunen geçerli olmak Verb
be good in law and in fact
kanuni ve fiili dayanakları olmak Verb
be good in law and in fact
kanunen ve fiilen caiz olmak Verb
be good in patches
(kitap) yer yer iyi olmak Verb
be good on fuel economy
az akaryakıtla idare etmek Verb
be good scheme on paper
kâğıt üzerinde iyi bir plan gibi gözükmek Verb
be good standing
itibarı yerinde olmak Verb
fitness to be good for a sum
sıhhati iyi olma belirli bir fiyata iyi olmak Verb
train (up) children to be good citizens
çocukları iyi vatandaş olarak yetiştirmek Verb
(business) to be doing a good business
işlemek Verb
be a good diplomat
iyi diplomat olmak Verb
be a good hand at
becerikli olmak Verb
be a good hand at sth
bir şeye ehil olmak Verb
be a good housekeeper
iyi kâhyalık etmek Verb
be a good linguist
dillere yatkın olmak Verb
be a good pay
(US) maaşları ödeyen kimse olmak Verb
be a good prospect for any young girl
genç bir kız için iyi kısmet olmak Verb
be a good reckoner
doğru hesapayıcı olmak Verb
be a good scheme on paper
kâğıt üzerinde iyi bir plan gibi gözükmek Verb
be a good speaker
iyi hatip olmak Verb
be absent without good excuse
bir yerde mazeretsiz olarak bulunmamak Verb
be absent without good excuse
bir yerde mazeret siz olarak bulunmamak Verb
be as good as one's word
sözünün eri olmak, vaadini /sözünü tutmak.
be awarded a prize for good conduct
iyi davranış için ödül verilmek Verb
be awarded a prize for good conduct
iyi davranış için ödül vermek Verb
be earning good money
iyi para kazanmak Verb
be earning good money
iyi para almak Verb
be fond of good living
iyi yaşamaktan zevk almak Verb
be having a run of good luck
zar gelmek Verb
be in (the) receipt of a good income
iyi geliri olmak Verb
be in a good humour
keyfi yerinde olmak Verb
be in a good neighbo u rhood
iyi bir semtte oturmak Verb
be in a good position
iyi bir mevkide bulunmak Verb
be in a good state of repair
tamire ihtiyaç göstermemek Verb
be in enjoyment of good health
sağlıklı olmak Verb
be in good circumstances
hali vakti yerinde olmak Verb
be in good health
sıhhatli olmak Verb
be in good odo u r with sb
birinin gözünde olmak Verb
be in good repair
bakımlı durumda olmak Verb
be in good savour
iyi itibarı olmak Verb
be in good shape
formda olmak Verb
be in good shape
formunda olmak Verb
be in good supply
bollaşmak Verb
be in good supply
bollanmak Verb
be in good working order
iyi çalışır durumda olmak Verb
be in good working order
iyi işler halde olmak Verb
be in pretty good shape
formunda olmak Verb
be in sb's good books
birinin gözünde olmak Verb
be in sb's good books
birinin gözünde itibarı olmak Verb
be in sb's good graces
birinin gözüne girmiş olmak Verb
be in the good (bad) graces of …
… in gözünde ol(ma)mak.
in his good graces: tececcühüne mazhar, (birinin) gözüne girmiş.
be jealous of one's good name
birinin şöhretini kıskanmak Verb
be judged good
iyiün sahibi olmak Verb
be judged good
iyi ün sahibi olmak Verb
be of a good line
iyi bir aileden gelmek Verb
be of good cheer
sevinmek, sevinçli ve umutlu olmak, sevinç/kıvanç duymak, gönlü ferahlamak.
Be of good cheer!
Gönlünü ferah tut! Cesaretini yitirme!
be of good report
iyi şöhretli olmak Verb
be on a good footing with sb
biriyle arası iyi olmak Verb
be on good terms
iyi ilişkiler içinde olmak Verb
be on good terms with sb
biriyle arası iyi olmak Verb
be on good terms with sb
biriyle iyi ilişkiler içinde olmak Verb
be onto a good thing
iyi bir durumda olmak.
be rewarded for one's good deeds
yaptığı iyi işler için ödüllendirilmek Verb
be so good as to give or grant
lütfetmek Verb
be taught good manners
terbiye görmek Verb
be too good for one's situation
bulunduğu mevkiden çok daha iyisine layık olmak Verb
be up to no good
tavşan pisliği gibi ne kokup ne bulaşmak Verb
be up to no good
bir işe yaramamak Verb
be up to no good
fırıldak çevirmek Verb
good to be fried in a pan
tavalık
to be a good pay
maaşları ödeyen kimse olmak Verb
to be a good worker
iyi işçi
to be as good as
geri kalmamak Verb
too good to be true
gerçekten var olduğuna inanılması güç olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database