Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
burnt
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
(bkz:
burn
)
(geç.z.&s.f.)
.
yanmış, yanıp kül olmuş.
(hububat vb.) hastalıklı.
Fine Arts
koyu (renk).
burnt orange
: koyu turuncu.
burnt ocher
: koyu kiremit rengi boya.
burnt
rose: koyu pembe.
burnt sienna
: yanık kahverengi.
kavrulmuş.
burnt almond
: kavrulmuş badem.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
get one's fingers burnt
(başkasının işine karışarak) başına dert açmak, belayı satın almak.
burn one's fingers (over sth)
:
(bir şeyden) ağzı yanmak.
smell burnt
yanık kokmak
Verb
burnt child dreads the fire
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
burnt lime
yanmış kireç.
burnt offering
sunakta (mabedin kutsal yerinde) yakılan adak.
burnt orange
yanık turuncu
Adjective
burnt sienna
kırmızımsı kahverengi
Adjective
burnt sugar
ağda
burnt to a frazzle
yanıp kavrulmuş
burnt to the ground
yanıp kül olmuş
burnt umber
yanık toprak rengi
Adjective
apply burnt sugar (to remove hairs from body
ağda koymak
Verb
be burnt to death
diri diri yanmak, yanarak ölmek.
have a burnt smell about it
yanık kokmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.