mezarını kendisi kazmak, ömür törpüsü olmak, üzüntü veya içki ile ölümünü yaklaştırmak.
çileden çıkarmak, çıldırtmak, deli etmek.
kendi arabasını kullanmak
Verb
bir noktayı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlatmak
Verb
işçilerini çok çalıştırmak
Verb
işçilerini çok çalıştırmak
Verb
tahrik edilen, hareket ettirilen
Adjective, Machines
tahrik eden, hareket ettiren
Adjective, Machines
dört çeker
Adjective, Transport
arabayla on beş dakikalık yol
bütün tekerlekleri tahrikli
bütün tekerlekleri motris
içinde heves olmamak
Verb
tırtıllı işletme düzeni.
caterpillar track: tırtıl çarık zinciri.
caterpillar tractor:
katerpilar, paletli traktör.
caterpillar vehicle: paletli taşıt.
zincirle harekete geçirme
zincirle harekete getirme
yürürlükteki sürücü
Information Technology
ölüm dürtüsü
Noun, Psychoanalysis
diferansiyel dişli takımı
bilgisayarın manyetik diski üzerine bilgi yazan ya da disk üzerindeki bilgiyi okuyan aygıt
disk sürücü
Information Technology
ihracat teşvik kampanyası
Noun
disket sürücü
Information Technology
(oto.) sıvılı/yağlı kavrama.
dört tekerlekli işletici düzeni
dört tekerleği işletici düzen
dört teker çekişli.
a jeep with four-wheel(ed) drive.
sürtünmeli işletme: hareketi dişli çarklar yerine yüzey sürtünmesi ile ileten otomobil güç iletim sistemi.
önden çekişli, yalnız ön tekerlekleri motor gücü ile devinen (araç).
arabayla gezintiye çıkmak
Verb
hidrostatik tahrik
Noun, Transport
hidrostatik fan tahriki
Noun, Transport
sermaye yatırımları için propaganda kampanyası
Noun
vurmak, aşketmek, indirmek.
The boxer let drive a left to the jaw.
(beyzbol) alçak vuruş: topa alçaktan hızla gidecek şekilde yapılan vuruş.
Noun
pazarlama kampanyası
Noun
(başka makineleri işleten) elektrik motoru.
motor-driven: motorlu, motorla işleyen.
Noun
üretimi artırma çabası
Noun
kısmi dürtü
Noun, Psychoanalysis
arkadan çekişli
Transport
satış çabası (uygulanmakta olan satış kampanyası
Noun
sürümü artırma çabası
Noun
cinsel dürtü
Noun, Psychoanalysis
vitese geçmek
Verb, Automotive
vitese geçirmek
Verb, Automotive
eşzamanlı tahrik
Noun, Transport
sonsuz vidalı işletme düzeni.
Noun
iyi bir pazarlık etmek
Verb
acımasızca çıkarını savunmak
Verb
arasında uyumu bozmak
Verb
kazasız (araba) sürmek
Verb
kasdetmek, murat etmek, demek istemek, maksadı/meramı … olmak.
What is he driving at? Ne demek
istiyor?
I knew at once what he was driving at: Maksadını derhal anladım.
geri dönmek, araba ile geri gitmek/götürmek.
haritaya bakarak araba kullanmak
Verb
çıldırtmak, delirtmek, deliye/çılgına çevirmek.
sürücü göstergesi
Information Technology
birinin farkına vardırmak
Verb
birinin kafasına sokmak
Verb
(a) zorla sokmak, (çivi vb.) çakmak, (b) zorla öğretmek/kafasına sokmak.
sürücü adı
Information Technology
çıldırtmak, delirtmek, deliye/çılgına çevirmek.
(otomobil vs ile) ayrılmak
Verb
(askerlik) geriye itmek
Verb
(a) (birisini) itmek, ileri sürmek, (b) (araba vb. ile) durmadan ilerlemek.
kovmak, defetmek, (arabayı) sürüp çıkarmak.
to drive someone out of one's senses: bir kimseyi
zıvanadan çıkarmak, itidalini kaybettirmek.
ana yolda araba sürmek
Verb
tehlikeli araba sürmek
Verb
tehlikeli araba kullanmak
Verb
birini aşırı önlemler almaya zorlamak
Verb
çakma vida: ağaca çekiçle çakılıp tornavida ile çıkarılabilen iri dişli vida.
screw nail ile ayni anlama gelir.
Noun
işletici mil, işletme mili.
Noun
birini sinirli yapmak
Verb
tahrik sistemi
Noun, Machines
insanların evden işe ve işten eve giderken otomobil kullandıkları
Noun
radyonun en çok dinlendiği dönem
aktarma organları
Noun, Transport
fiyatları yükseltmek
Verb
sarhoş halde araba sürmek
Verb
sigortasız araba kullanmak
Verb
dikkatli araba sürmek
Verb
farları açmadan araba kullanmak
Verb
önden çekişli
Adjective, Transport
soldan direksiyonlu
Adjective, Transport
sağdan direksiyonlu
Adjective, Transport
geri püskürtmek
Verb, Military