guidance

English-Turkish Translation

  1. Noun yönlendirme
  2. Noun rehberlik, önderlik, yol gösterme, kılavuzluk, delâlet, irşat.
    Under her mother's guidance Ann learned to cook.
  3. Noun öğüt, nasihat, akıl verme, yardım.
    I need some guidance with my studies.
  4. Noun eğitim sırasında çocuğa/ailesine öğüt verme/yol gösterme.
  5. Noun hafif ruhsal bozukluklarda uygulanan programlı ve güdümlü tedavi yöntemi.
  6. Noun rehber, kılavuz, delil, işaret, yol gösteren şey.
  7. Noun, Aviation güdüm: roket ve füzelerin kendi iç mekanizmaları ile yönetilmesi/sevk ve idaresi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

beam wider guidance
radarla mermiyi bir hedefe sevk etme sistemi
career guidance
mesleki rehberlik
celestial guidance
gök uçuşu güdümü: uzay aracında gök cisimlerinin konumunu otomatik olarak eşit sürelerle kaydeden cihaz.
child guidance
çocuk bakımı
consumer guidance
tüketiciyi aydınlatma
consumer guidance
tüketiciyi yönlendirme
cost guidance
maliyet yönetimi
earnings guidance
kazanç beklentisi Noun, Accounting
expert guidance
bilirkişi öğütü
for your guidance
bilginiz için
inertial guidance
eylemsiz güdüm: roket, uzay aracı, uçak vb.'nin hız ve doğrultu değişmelerine duyarlı jiroskop vb. gibi aletlerle güdümü.
information, advice and guidance
bilgilendirme, tavsiye ve rehberlik (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
lean upon others for guidance
yol göstermesi için başkalarına bağlı olmak Verb
marriage guidance
evlilik danışmanlığı
psychological counselling and guidance
psikolojik danışma ve rehberlik Noun, Education-Training
religious guidance
irşat Noun, Religion-Faith
resign oneself to sb's guidance
kendini birinin kılavuzluğuna terk etmek Verb
serve as a guidance
kılavuz görevi görmek Verb
to serve as guidance
yol göstermesi için
using something as a guideline or guidance
müsteniden
vocational guidance
meslek danışması
vocational guidance
mesleki yönlendirme Noun, Education-Training
vocational guidance
okullarda öğrencilere meslek seçiminde yardımcı olmak için yapılan sistemli test ve görüşmeler
guidance and counselling
rehberlik ve danışmanlık (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
Guidance and Inspection Department
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Proper Name, Organizations
guidance counsellor
(US) gençler psikoloğu
guidance of production
üretim yönetimi
guidance procedure
şikâyet başvuru yolu
guidance service
rehberlik servisi Noun, Education-Training
guidance service
rehberlik hizmeti Noun, Education-Training
(education) being a guidance counselor
rehberlik
asking for divine guidance through a dream
istihare
european agricultural guidance and guarantee fund
avrupa tarımsal yönverme ve garanti fonu
give guidance to
istikamet vermek Verb
marriage guidance counsellor
evlilik danışmanı.
under the guidance of
'ın yönetimi altında
Department of Guidance and Inspection
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate for Guidance and Inspection
Rehberlik ve Denetim Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate for Guidance and Inspection
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate General for Special Education and Guidance Services
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
European Agricultural Guidance and Guarantee Fund (EAGGF
Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu
European Agricultural Guidance and Guarantee Fund (FEOGA, EAGGF)
Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu
English-Turkish phrases from Zargan's own database