Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
wit
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
us, akıl.
Noun
zekâ, kavrayış, anlayış.
a nimble wit
: keskin zekâ.
Noun
nükte, zarif söz.
Noun
nüktedan, nükteci kimse.
Noun
wits
: (a) yaratıcılık, zekâ, kurnazlık, açıkgözlülük.
to live by one's wits
: açıkgözlülükle
geçimini sağlamak. (b) akıl, muhakeme, itidal, düşünebilme yeteneği.
to lose one's wits
: itidalini kaybetmek.
Verb
bilmek, öğrenmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
at one's wit s'end
çözüm yolu bulamayan
at one's wit s'end
iyice şaşkın
be at one's wit's end
ne yapacağını bilememek
Verb
be at one's wit's end
sabrı taşmak
Verb
be at one's wit's end
ne yapacağını şaşırmak
Verb
keep one's wit about
kendine hâkim olmak
Verb
keep one's wit about
paniğe kapılmamak
Verb
be slow of wit
kafası çabuk işlememek
Verb
be slow of wit
zor idrak etmek
Verb
brevity in the soul of wit
şakayı tadında bırakmak
Verb
dim wit
aptalın teki
dim wit
kuş beyinli
dry wit
ince nükte, farkında değilmiş gibi söylenen nükteli söz.
Noun
flash of wit
birdenbire aklına gelen fikir
have a ready wit
tetik davranmak
Verb
mother wit
sağduyu, aklıselim, feraset, zekâ.
ready wit
hazırcevap
subtle wit
zariflik
to wit
yani, demek ki.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.