belirtilmiş rizikolar sonucu oluşan hasardan sorumlu olmayacağı hususunda kesin ifade
(faa) bütün avaryalar hariç
zapt-ü müsadere klozu (haciz konulamıyacağına dair hüküm
müsadere ve hacizden muafiyet klozu (savaşta deniz sigorta poliçesine konan , sigortacı sorumluluğunu sınırlayan kloz
: bedava, ücretsiz, parasız, meccani.
muvazaadan ârî
Adjective, Law
nakliyat sigortasında sigortacıların müşterek avarya dışında kısmi hasardan sorumlu olmama durumu
sigorta edilen rizikolardan özel avaryaların kaldırılması şartı
(sıkıntıdan vb.) kurtarmak, (ihtiyacı) gidermek/bertaraf etmek, (sıkıntıyı/üzüntüyü) hafifletmek.
to free someone from anxiety/from hunger.
seçim arifesi baskısından kurtulmuş olmak
Verb
hayallere kapılmamak
Verb
birinin evine girip çıkabilmek
Verb
bir yere girişi serbest olmak
Verb
bir yere giriş serbest olmak
Verb
gümrük ödemeden geçmek
Verb
gümrüksüz ithal etmek
Verb
bir şeyi gümrüksüz ithal etmek
Verb
faizsiz para ödünç vermek
Verb
birine hemşerilik hakkı vermek
Verb
ipoteksiz mülkiyet iktisap etmek
Verb
ipoteksiz mülkiyeti iktisap etmek
Verb
her türlü avarya hariç taahhüt edilmiştir
serbest düşme ivmesi
Noun, Physics
yerçekimi ivmesi
Noun, Physics
Teşhis Veya Tedavi Amacıyla Hastaneler ve Diğer Tıbbi Kurumlarda Ücretsiz Olarak Ödünç Kullanılmak Üzere
Tıbbi, Cerrahi ve Laboratuvar Ekipmanlarının Gümrüksüz Olarak Geçici İthaline Dair Anlaşma
Noun, International Law
söz özgürlüğünün savunucusu
Menşe Kuralları ve Serbest Ticaret Anlaşmaları Dairesi
Noun, Organizations
Tarım ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (I) Dairesi
Noun, Organizations
AKÇT ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (III) Dairesi
Noun, Organizations
Euromed ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (V) Dairesi
Noun, Organizations
Serbest Bölgeler Uygulama ve Değerlendirme Dairesi
Noun, Organizations
Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü
Noun, Organizations
Serbest Bölge Müdürlükleri
Noun, Organizations
bir borçluyu borçlarından kurtarmak
Verb
mülk üzerindeki ipoteği kaldırmak
Verb
bir gayri menkul üzerindeki ipotek veya başka yükleri kaldırmak
Verb
bir mülk üzerindeki ipoteği kaldırmak
Verb
bağımsız iradenin serbestçe kullanılması
ibadet özgürlüğü
Noun, Religion-Faith
malların serbest dolaşımı
temizlemek, (yolu vb.) açmak.
serbest hareket özgürlüğü
(AT) sermayenin serbest hareketi
Noun
sermayenin serbest hareketi
Noun
sermayenin serbest dolaşımı
malların serbest dolaşımı
kişilerin serbest dolaşımı
hizmet ve sermayenin serbest hareketi
Noun
hizmetlerin serbest dolaşımı
Noun, International Law
işçilerin serbest dolaşımı
Noun, International Law
birini bir yükten kurtarmak
Verb
örgütlenme ve ifade özgürlüğü
Noun, Rights-Freedoms
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası
Proper Name, Organizations
çalışma hürriyetinıkısıtlamak
Verb
dinin görevlerini serbestçe yerine getirmeyi önlemek
Verb
Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederasyonu
kendi iradeleri doğrultusunda
Adverb
serbest ticaret standardını yükseltmek
Verb
sınırlardan serbest geçiş hakkı
risksiz yatırım getirisi oranı (devlet tahvili yatırım oranı
serbest ticaret taraftarları
Noun
söz hürriyeti hakkının ihlali